Dijitalle Güçlendirilmiş Öğretim

Dr. Ögr. Üyesi İbrahim Hakkı BULUT, Dr. Ögr. Üyesi Esra YILDIZ & Dr. Öğr. Üyesi Feride ÖKSÜZ GÜL

Tanım ve Kapsam

Eğitsel teknolojiler, öğrencilere daha etkili bir öğrenme deneyimi sağlamak  ve onların bireysel öğrenme süreçlerini desteklemek amacıyla eğitime entegre edilmeye çalışılmaktadır (Yıldız, 2021). Öğrencilere etkileşimli, kişiselleştirilmiş ve zengin öğrenme deneyimleri sunularak öğrenci merkezli öğrenme deneyimlerini desteklemek ve eğitim kalitesini artırmak amacıyla eğitimde dijitalleşme sürecine girilmiştir. Eğitimde dijitalleşme, sadece öğretimde değil bir sistem olarak yöneticiler, eğitimciler, öğrenciler ve diğer paydaşların çağın getirdiği en son dijital araçları, kaynakları, platformları kullanarak gelişen teknolojilerden verimli bir şekilde yararlanmalarını gerektirmektedir. Eğitimde dijitalleşme çevrimiçi dersler, dijital kaynaklar, adaptif öğrenme sistemleri, sanal ve artırılmış gerçeklik uygulamaları, dijital iletişim araçları, bulut tabanlı hizmetler, veri analitiği ve ölçme-değerlendirme, yapay zeka gibi çeşitli kanalların bir araya getirilmesi ile gerçekleştirilmektedir.  

Eğitimde dijitalleşmenin temelinde, bilişim teknolojilerinin eğitim süreçlerine entegrasyonu ve öğrenme teorilerine uyumlu olarak tasarlanmış dijital araçların kullanımı yatmaktadır. Öğretim tasarımı alanı erken dönemde ağırlıklı olarak davranışçı öğrenme yaklaşımı benimsemiş, somut ve ayrık öğrenme adımlarına dayalı öğretimin sistematik tasarımını vurgulamıştır. İlk öğrenme teorileri dijital teknolojileri açıkça içermemiştir, ancak davranışçı yaklaşım 1950’lerden itibaren bilgisayarların ortaya çıkması ve yaygın olarak kullanılması ile birlikte öğretimde etkili olmaya devam etmiştir. Harasim (2017), dijitalleşme sürecini, öğretim makineleri (teaching machines), programlı öğretim, bilgisayar destekli öğretim (computer-assisted instruction) ve nihayetinde kitlesel açık çevrimiçi kurslar (Massive Open Online Courses) gibi öğrenme teknolojilerini dikkate alarak öğretim sürecinin mekanikleştiğini belirtir.

Bilgisayarların ortaya çıkışı, öğrenenlerin bilgisayarlara benzer şekilde bilgiyi işleyerek öğreneceği fikrini ortaya çıkarmış ve hem bilişsel öğrenme teorilerini etkilemiş hem de ondan etkilenmiştir. Bilişsel bilimciler, bilgisayar programları aracılığıyla insanın bilişsel süreçlerini taklit etmek veya kopyalamak için akıllı özel ders sistemleri (Intelligent Tutoring Systems) ve yapay zeka gibi eğitim teknolojileri geliştirmiştir (Harasim, 2017). 2000’li yıllar itibariyle de yapılandırmacılık ve bağlantıcılık gibi öğrenme teorileri, dijitalleşmenin eğitimdeki rolünü şekillendirmede etkili olmuştur. Bireyin bilgiyi inşa ettiğini kabul eden yapılandırmacı öğrenme teorisi (Schunk, 2020), bireyin istediği zaman ve yerde kendi hızıyla öğrenmesi fikrinin temellerinin öğretim teknolojileri alanında atılmasını sağlamıştır. Teknoloji odaklı bir öğrenme teorisi olan bağlantıcılık ise öğrencilerin fikirleri, teorileri ve bilgileri işe yarayacak şekilde bir araya getirmesini vurgular. Bu teori, teknoloji aracılığıyla sürekli bağlı -ya da çevrimiçi- olmamızın sürekli öğrenme tercihlerinde bulunmamızı sağladığını belirtir (Harasim, 2017; Schunk, 2020). Bağlantıcılık insanların teknolojiyi kullanarak nasıl öğrendiklerine dair sınırlı içgörü sunması sebebiyle eleştirilmiş ve bu eleştiriler yeni bir yapılandırmacı yaklaşım olan İşbirlikçi Öğrenme Teorisinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu teori öğretmenler ve öğrenciler arasındaki iletişimi geliştirmek için teknolojiyi kullanmaya odaklanmaktadır (Bates, 2015). 

Eğitimde dijitalleşme, öğrencilere daha çeşitli, etkileşimli ve kişiselleştirilmiş  öğrenme deneyimleri sunularak daha etkili bir öğretim süreci gerçekleştirmeye olanak tanımaktadır. Öğrenci merkezli öğrenme, bireyselleştirilmiş öğrenme, hızlı geri bildirim, öğrenci analitiği gibi avantajlar, eğitimde dijitalleşmenin gerekliliğini destekleyen temel gerekçeler arasındadır. Eğitimde dijitalleşme öğrencilere özelleştirilmiş öğrenme deneyimleri sağlamak, bireyselleştirilmiş öğrenmeyi desteklemek, hızlı geri bildirim almak ve öğrenci performansını takip etmek gibi birçok fırsat sunar. Bu süreç, öğrencilere daha etkili bir şekilde ulaşma, öğretmenlerin öğrenci ilerlemesini anlama ve öğretim stratejilerini iyileştirme imkanı sağlar (Wang et al., 2023). 

Temel Unsurlar

Eğitimde dijitalleşme eğitimle ilgili içerik, altyapı, yönetim, öğrenci-öğretmen etkileşimi gibi çeşitli alanları kapsamaktadır. Dijitalleşme ile birlikte çevrimiçi eğitim platformları, eğitim yönetim sistemleri, dijital ders içerikleri, öğrenci değerlendirme araçları ve öğretmen destek sistemleri, sanal sınıflar, çevrimiçi etkileşim araçları ve yapay zeka gibi çeşitli unsurlar eğitim sistemine entegre edilmektedir (Benavides et al., 2020). 

Kısaca, dijitalleşme, öğrencilere özelleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunma, öğretmenlere ise öğretim stratejilerini geliştirme fırsatı sağlamaktadır (Schmidt & Tang, 2020). Bu anlamda eğitimde dijitalleşmenin gerçekleştirilmesi için teknolojinin öğrencilere daha çeşitli, etkileşimli ve farklılaştırılmış öğrenme deneyimleri sunmasına olanak tanınması ve eğitimcilere öğretim stratejilerini geliştirme fırsatı sunması gerekmektedir  (Schmidt & Tang, 2020). 

Bu amaçla eğitimde dijitalleşmenin boyutlarını aşağıdaki şekilde sınıflamak mümkündür. 

Altyapı ve Teknolojik Araçlar: Eğitim kurumlarının teknolojik altyapısının, sanal sınıflar, çevrimiçi öğrenme platformları, çevrimiçi forumlar, video konferans araçları, işbirliği platformları gibi araçlar kullanılarak öğretmen-öğrenci iletişimini kolaylaştırmak ve öğrenciler arası etkileşim ve işbirliğini artırmak amacıyla güçlendirilmesini içermektedir. Dijital altyapı öğrencilere hem yüz yüze hem de çevrimiçi derse katılma imkanı sunmalıdır. 

E-Öğrenme ve Dijital Kaynaklar: Eğitim materyallerinin dijitalleştirilmesini, interaktif eğitim içeriklerinin geliştirilmesini ve öğretmenlerin dijital araçları etkili bir şekilde kullanmalarını içermektedir. Elektronik ders kitapları, interaktif eğitim materyalleri, çevrimiçi quizler gibi dijital kaynakların öğrencilerin erişimine açık şekilde depolanması gereklidir. 

Yaratıcı ve İnovatif Uygulamalar: Ders işlenişinde eğitim teknolojilerinden faydalanılarak öğrencilerin deneyimlerini daha yaratıcı, etkili ve inovatif bir hale getirilmesini içermektedir. Sanal sınıflar, laboratuvar deneyleri, simülasyonlar, sanal geziler, artırılmış gerçeklik ve yapay zeka uygulamaları kullanılarak oluşturulan deneyimlerin öğrencilere sunulmasını gerektirir. Oyun tabanlı öğrenme, proje tabanlı öğrenme  ve diğer yenilikçi yöntemler de bu boyutun içeriği arasındadır. 

Ölçme ve Değerlendirme: Öğrenci ilerlemesini izleyen ve öğrenme deneyimini kişiselleştiren ölçme değerlendirmeye yönelik teknolojiler kullanmayı içermektedir. Çevrimiçi ölçme araçları ve veri analitiği kullanılarak öğrenci başarısını değerlendirmek ve öğretim süreçlerini iyileştirmek için veri odaklı kararlar almayı gerektirir. Ayrıca  Öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş içerikler sunan adaptif öğrenme sistemlerinin kullanılması da bu boyutun içeriği arasındadır. 

Dijital Vatandaşlık ve Güvenlik: Eğitimde dijitalleşme aynı zamanda öğrencilere dijital vatandaşlık becerilerini kazandırmayı ve çevrimiçi güvenliği vurgulamayı içermektedir. Bu boyut, öğrencilerin etik ve sorumlu dijital kullanıcılar olmalarını teşvik etmeyi amaçlamaktadır.

Stratejiler ve Uygulama

Eğitimde dijitalleşme, sınıf içi ve uzaktan eğitimde geniş bir kullanım alanına sahiptir. Öğrencilere interaktif ders materyalleri sunma, sanal laboratuvarlar oluşturma, öğrenci işbirliği ve iletişimini artırma gibi yöntemlerle, dijitalleşme eğitimde çeşitli kullanım alanlarında uygulanabilir. Bu bağlamda, e-öğrenme platformları, canlı çevrimiçi dersler, öğrenci değerlendirme araçları, dijital portföyler ve üretken yapay zeka gibi araçlar eğitimde dijitalleşme sürecinde önemli rol oynar. Bu araçlar, öğrenci merkezli öğrenmeyi destekler ve öğretmenlere öğrenci ilerlemesini daha iyi izleme fırsatı tanır (Haleem et al., 2022). Özellikler yapay zeka alanındaki gelişmeler, öğrencilere daha verimli ve özelleştirilmiş deneyimler sunarak eğitimdeki etkinliği artırır. Öğretimin kişiselleştirilmesiyle de akademisyenlere araştırma ve öğretime odaklanma konusunda zaman kazandırır. 

Diğer İlkelerle İlişki 

Kapsayıcı Öğretim: Kapsayıcı öğretim, tüm öğrencilerin farklı ihtiyaçlarını, geçmişlerini ve yeteneklerini tanıyan ve bunlara uyum sağlayan öğretim uygulamalarını ifade eder. Bu yaklaşım, eşit öğrenme fırsatları sağlamayı ve öğrenme ve katılımın önündeki engelleri en aza indirmeyi amaçlar. Bu bağlamda dijital araçlar ve içerikler, farklı öğrenci ihtiyaçlarına uygun özelleştirilmiş öğrenme materyallerini sağlama konusunda büyük potansiyele sahiptir. Örneğin, sesli kitaplar, alt yazılı videolar veya özelleştirilmiş öğrenme platformları gibi dijital araçlar, görsel, işitsel veya motor becerilerde farklılıklar gösteren öğrencilere uygun bir öğrenme ortamı sunabilir.

Dijitalleşme ders materyallerini ve öğrenme içeriğini engelli olanlar da dahil olmak üzere tüm öğrencilere ulaşılabilir kılmak için teknolojik çözümleri destekler. Bu, öğrencilerin engellerini aşmalarına ve eğitimde eşit fırsatlara erişmelerine yardımcı olur. Örneğin sesli kitaplar, metin tabanlı bilgiyi işleyemeyen öğrenciler için erişilebilir bir öğrenme materyali örneğidir. Alt yazılı videolar ise işitme engelli öğrencilere ses içeriğine erişim sağlar.

Dijital araçlar, öğrencilere çeşitli öğrenme ihtiyaçlarına göre adapte edilmiş içerikleri ve etkileşimleri sunarak farklılaştırma ilkesini de destekler. Dijitalleşme, öğrencilere özelleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunarak farklılaştırmayı kolaylaştırır. Metin, video ve interaktif simülasyonları içeren bir ders tasarlayarak öğrenme materyallerini çeşitlendirme veya öğrencilere farklı hızlarda ilerleme fırsatı tanıyan çevrimiçi adaptif öğrenme platformları farklılaştırma örnekleri olarak verilebilir.

Dijital içerikler ve platformlar, kültürel çeşitliliği vurgular ve öğrencilere farklı kültürleri anlama ve değerlendirme fırsatları sunar. Dijitalleşme, kültürel farkındalığı artırmak ve kültürler arası iletişimi kolaylaştırmak için bir araç olarak kullanılabilir. Örneğin, çeşitli kültürlere ait öğrenci örnekleri içeren dijital öğrenme materyallerinin tasarlanması veya kültürel çeşitliliği vurgulayan çevrimiçi etkileşimli etkinlikler düzenlenmesi kültürel duyarlılık noktasında öğrenci farkındalığını arttırabilir.

Eğitimde dijitalleştirme, dijitalleştirilmiş öğrenme platformları ile öğrencilere kendi öğrenme tercihlerine uygun seçenekler sunarak, çevrimiçi işbirliği araçları (örneğin, Google Docs veya çevrimiçi forumlar) ile öğrencilere grup projeleri ve tartışmalar için bir araya gelme fırsatı vererek, sanal sınıflar ve çevrimiçi atölyeler ile öğrencilere aktif bir şekilde katılım imkanı sunarak, çevrimiçi anket ve geribildirim araçları ile öğrencilerden ve öğrenci gruplarından sürekli olarak geri bildirim almayı sağlayarak veya öğretmenlerin blog sayfaları veya sosyal medya hesapları üzerinden düşüncelerini ve deneyimlerini paylaşma imkanı vererek kapsayıcı öğretim noktasında farklı strateji ve uygulamaların kullanılmasına olanak verir. Ayrıca dijital araçlar öğrenci ihtiyaçlarını anlamak ve çeşitlilikle başa çıkmak için analitik verilere dayanarak öğretmenlere rehberlik edebilir.

Bütünleşik Değerlendirme Yaklaşımı: Eğitimde dijitalleşme, öğrenci performansını değerlendirmek için çeşitli dijital araçları entegre etmeyi mümkün kılar. Otomatik sınav değerlendirmesi, çevrimiçi portföyler ve simülasyonlar gibi dijital değerlendirme araçları, öğrencilerin değerlendirme süreçlerine daha etkin bir şekilde katılmalarına olanak tanıyarak gerçek dünya becerilerini ölçme ve değerlendirme konusunda bütüncül bir yaklaşım sunar. Öğrencilerin öğrenme sürecini daha kapsamlı bir şekilde değerlendirmeye imkan sağlayan dijitalleşme, öğrencilerin öğrenme yolculuklarını daha ayrıntılı bir şekilde kaydetmelerini, değerlendirmelerini ve paylaşmalarını kolaylaştırır. Sadece nihai ürün değil, aynı zamanda öğrenme sürecinde kullanılan dijital araçlar, platformlar ve stratejiler aracılığıyla öğrenme süreci kayıt altına alınıp değerlendirme kapsamına alınabilir.

Dijital araçlar, öğrencilere sürekli geri bildirim sağlama ve bu geri bildirimleri anlık olarak uygulama imkanı sunar. Öğrenciler, dijital platformlar üzerinden proje aşamalarını paylaşabilir böylece öğrencilere bu platform üzerinden düzenli olarak geri bildirim verilebilir. Bu sayede öğrenciler, projelerini geliştirme şansına sahip olur ve öğrenme süreçlerini daha iyi anlarlar. Öğrencilere dijital ortamlarda yansıtıcı günlükler tutma veya blog yazma fırsatı vermek, öğrencilerin öğrenme süreçlerini dijital bir ortamda yansıtmalarını sağlar. Örneğin, öğrencilere proje tamamlandıktan sonra bir blog yazısı yazma görevi verilerek öğrencilerin dijital platformlarda kendi gelişimlerini izleme ve paylaşma imkanı sunabilir. Dijital platformlar, öğrencilere ve öğretmenlere anında ve yapıcı geri bildirim sağlama kapasitesine de sahiptir. Örneğin, öğrencilere dijitalleşmiş değerlendirme araçları üzerinden hedeflere yönelik geri bildirim alabilir ve bu doğrultuda gelişimlerini takip edebilirler.

Öğrencilerin dijitalleşmiş medya içeriği eklemelerine ve projelerini çevrimiçi olarak paylaşmalarına olanak tanıyan dijital portföy platformları öğrencilerin projelerini etkileşimli ve görsel bir şekilde sunmalarını sağlar. Böylece öğrencilerin gelişimini takip etmek ve paylaşmak mümkün kılınabilir. Dijital ortamlarda yapılan akran değerlendirmeleri ve öz değerlendirmeler, öğrencilere dijital platformlar üzerinden birbirlerine geri bildirimde bulunma ve öz değerlendirme yapma imkanı tanır. Örneğin, grup projeleri sonrasında öğrencilere kendi performanslarını ve diğer grup üyelerinin katkılarını değerlendirmeleri için bir form verilerek, öğrencilerin birbirlerinden ve kendilerinden öğrenmeleri desteklenebilir. Öğrencilere dijital öğrenme günlükleri üzerinden öğrenme deneyimlerini paylaşma ve düşünce yazma fırsatı vermek, öğrencilerin dijital bir ortamda düşünce ve hisselerini ifade etmelerine olanak sağlar. Örneğin, öğrencilere her hafta dijital bir günlük yazma görevi verilerek, öğrencilerin yaşadıkları öğrenme deneyimlerini paylaşmaları teşvik edilebilir.

Dijitalleştirilmiş süreç odaklı değerlendirme zaman alıcı olabilir. Eğitim kurumları, etkili değerlendirme süreçlerini kolaylaştırmak ve dijital araçların entegrasyonunu desteklemek için zaman ve kaynakları etkili bir şekilde kullanmalıdır. Örneğin, öğretmenlere dijitalleşmiş değerlendirme araçları kullanımı konusunda düzenli eğitimler düzenlemek, bu süreci hızlandırabilir. Geleneksel değerlendirme yaklaşımlarından dijitalleşmiş, süreç odaklı bir modele geçiş, öğrenci ve personelin bu değişimi anlaması için eğitim ve bilinçlendirme programlarını içermelidir. Bu, dijitalleşmiş değerlendirme yaklaşımlarının avantajlarını vurgulamak ve benimsemek için önemlidir. Örneğin, eğitimcileri dijitalleşmiş değerlendirme avantajları konusunda bilgilendiren atölye çalışmaları düzenlemek, zihniyetin değişmesine katkı sağlayabilir.

Çapraz Becerilerin Teşviki: Eğitimde dijitalleşme, öğrencilere çapraz beceriler geliştirmeleri için fırsatlar sunar. Dijital araçlar, öğrencilere iletişim, eleştirel düşünme, işbirliği ve problem çözme gibi çapraz disiplinlerarası becerileri güçlendirebilecek ortamlar sunabilir.

Dijitalleştirme, öğrencilere farklı disiplinlerden bilgi ve becerileri entegre etmelerine olanak tanıyabilir. Öğrencilere farklı disiplinlerden gelen dijital içerikleri inceleme ve entegre etme fırsatı sunan çeşitli dijital platformlar bulunmaktadır. Örneğin, öğrencilere öğrenim yönetim sistemleri veya çevrimiçi kütüphaneler aracılığıyla disiplinlerarası dijital kaynaklara erişim imkanı sağlanabilir. Bir proje görevi verilerek, öğrencilere belirli bir konuda disiplinlerarası bir dijital araştırma yapma görevi verilebilir.

Dijital araçlar, öğrencilere bilgiyi analiz etme, eleştirel düşünme ve karmaşık sorunları çözme becerilerini geliştirme imkanı sunar. Örneğin, öğrencilere çeşitli dijital platformlarda problem çözme senaryoları sunmak, eleştirel düşünceyi teşvik eder. Sanal laboratuvarlar ve simülasyonlar, öğrencilere bilgiyi analiz etme ve karmaşık sorunları dijital ortamlarda çözme becerilerini geliştirmeleri için interaktif bir platform sağlar. Örneğin, bir fen bilimleri dersinde, öğrencilere bir biyolojik süreci dijital bir simülasyon aracılığıyla anlama ve sorunları çözme görevi verilebilir.

Dijitalleşme, öğrencilere hem yazılı hem sözlü etkili iletişim becerilerini geliştirme fırsatı tanır. Sanal ortamlarda işbirliği ve ekip çalışmasını teşvik eden dijital araçlar, iletişim ve işbirliğini artırabilir. Çeşitli çevrimiçi işbirliği araçları, öğrencilere hem yazılı hem de sözlü etkili iletişim becerilerini geliştirmeleri ve işbirliği yapmaları için uygun bir ortam sağlayabilir. Örneğin, öğrencilere çevrimiçi bir işbirliği platformu kullanarak bir projeyi planlama, yürütme ve sonuçlarını paylaşma görevi verilebilir.

Çevrimiçi etkileşimler ve sosyal medya, öğrencilere duygusal zeka ve uyumluluk becerilerini dijital bir ortamda geliştirme fırsatı tanır. Örneğin, öğrencilere bir çevrimiçi forumda bir tartışmaya katılma görevi verilebilir. Bu, öğrencilere çevrimiçi etiketleme, anlayışlı iletişim ve dijital etik kuralları hakkında bilinç geliştirme şansı sunar.

Dijital araçlar, çeşitli çapraz becerileri teşvik ederek planlama, yürütme ve yansıtma gerektiren projeler yoluyla öğrenmeyi uygulamak için kullanılabilir. Öğrencilere dijital bir proje yönetim aracı kullanarak bir projeyi planlama, yürütme ve yansıtma görevi verilebilir. Bu, öğrencilere çeşitli dijital araçları ve kaynakları kullanarak projelerini yönetme ve dijital bir proje sunumu hazırlama becerisi kazandırabilir. Dijital araçlar, öğrencilere etkili bir şekilde iletişim kurma, müzakere etme ve birlikte çalışma becerilerini geliştirmeleri için işbirlikçi görevleri teşvik etmek için kullanılabilir. Örneğin, çevrimiçi ortamlarda grup projeleri ve işbirliği platformları, öğrencilere sanal takım deneyimi sunabilir. Gerçek dünya bağlamlarında problem çözme ve karar verme becerilerini geliştirmek için çeşitli dijital vaka çalışmaları kullanılabilir. Örneğin, öğrencilere bir iş simülasyonu üzerinden bir strateji geliştirme görevi verilebilir. Bu, öğrencilere teorik bilgilerini pratik senaryolara uygulama fırsatı sunar. Dijital platformlar, öğrencilere kişisel farkındalığı ve sürekli öğrenmeyi geliştirmek için günlükler veya öz değerlendirmeler gibi yansıtıcı etkinlikleri entegre etme fırsatı sunar. Örneğin, çeşitli dijital araçlarla öğrencilerin düzenli olarak yansıtıcı blog yazıları paylaşmalarını teşvik etmek, yansıtıcı uygulamaları artırabilir. Bu, öğrencilerin dijital bir platformda düşüncelerini ve öğrenmelerini paylaşma yeteneklerini artırabilir.

Çeşitlilik ve Kültürel Farkındalık: Eğitimde dijitalleşme, kültürler arası etkileşimi artırma ve kültürel farkındalığı güçlendirme potansiyeline sahiptir. Dijital araçlar, öğrencilere farklı kültürleri anlama, değerlendirme ve onlarla etkileşimde bulunma fırsatları sunabilir. Çeşitli dijital içerikler ve kültürel açıdan duyarlı tasarlanmış öğrenme materyalleri, öğrencilere dünya çapında bir perspektif kazandırabilir ve küresel vatandaşlık bilincini destekleyebilir. Çeşitlilik ve kültürel farkındalık, dijitalleşme sayesinde daha geniş bir kitleye ulaşma ve farklı kültürel perspektifleri daha etkin bir şekilde temsil etme fırsatı bulabilir. Örneğin, dijital platformlar aracılığıyla çoklu dilde içerik sunmak, çeşitli kültürleri ve dilleri temsil eden eğitim materyallerini daha erişilebilir kılabilir.

Dijital müfredat kaynakları, öğrencilere çeşitli kültürel perspektifleri içeren içeriklere erişme olanağı sağlar. Örneğin, dijital kitaplar, interaktif haritalar veya sanal müze turları, öğrencilere farklı kültürleri anlama ve keşfetme şansı verebilir. Bir dijital öğrenim platformunda, tarihi olayları farklı kültürlerin perspektifinden anlatan interaktif modüller veya dijital kitaplar kullanılabilir. Öğrencilere çeşitli kültürleri tanıma fırsatı vermek için bir sanal müze turu düzenlemek öğrencilere sanal olarak farklı kültürlerin sanat, tarih ve geleneklerini keşfetme şansı sunabilir.

Çeşitli dijital platformlar, öğrencilere farklı kültürlerin normları, değerleri ve iletişim tarzları konusunda anlayış kazandırmak için etkileşimli içerikler sunabilir. Örneğin, sanal kültür etkileşimleri veya çevrimiçi kültürel değişim programları, öğrencilere kültürel çeşitliliği dijital bir ortamda deneyimleme fırsatı sağlayabilir. Online dil öğrenme platformları veya kültürel alışveriş programları, öğrencilere farklı kültürlerle etkileşimde bulunma ve kültürel normları anlama konusunda interaktif deneyimler sunabilir. Dijital Dil Değişim Programları aracılığıyla öğrenciler, çeşitli ülkelerden gelen dil öğrencileriyle dijital ortamda dil değişimi yapabilirler. Bu, öğrencilere hem dil becerilerini geliştirme hem de farklı kültürlerle etkileşimde bulunma fırsatı sağlar. Çeşitli dijital araçlar, öğrencilere çevrimiçi bir ortamda güvenli ve saygılı iletişim kurma becerilerini geliştirme fırsatı tanır. Örneğin, çevrimiçi öğrenci forumları veya işbirliği araçları, öğrencilere sanal ortamda saygılı bir etkileşimde bulunma pratiği sunabilir veya öğrencilere, sanal sınıf ortamlarında uyulması gereken kuralları belirlemeleri için birlikte çalışma fırsatı verilebilir. Bu, öğrencilere birlikte olumlu bir çevrimiçi ortam oluşturma sorumluluğu kazandırabilir.

Dijital kitaplar, interaktif medya ve çevrimiçi kaynaklar, öğrencilere çeşitli kültürleri temsil eden materyallere erişme şansı tanır. Örneğin, bir konsepti anlatan bir video, farklı kültürlerden gelen örnekleri göstererek konuyu daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir. Farklı dijital kaynaklar, öğrencilere çeşitli kültürleri temsil eden ders kitapları, interaktif haritalar, ve dijital hikayeler gibi materyallere erişim sağlar. Örneğin, öğrencilere, kendi kültürlerinden veya başka kültürlerden ilham alarak dijital hikayeler oluşturma görevi verilebilir. Bu, öğrencilere hem yaratıcı ifade hem de kültürel farkındalık kazandırabilir.

Sanal konferanslar, çevrimiçi tartışmalar ve çeşitli kültürleri kutlayan dijital etkinlikler, öğrencilere farklı bakış açılarına maruz kalma ve bu konularda dijital bir platformda etkileşimde bulunma şansı verir. Örneğin, çevrimiçi bir kültür festivali veya sanal bir panelden öğrencilere farklı kültürlerden konuşmacıları dinleme fırsatı sağlanabilir. Öğrencilere, belirli bir kültürel konuyu araştırmalarını ve çevrimiçi bir forumda diğer öğrencilerle tartışmalarını sağlayacak bir proje verilerek bir çok kültürlü etkinlik tasarlanabilir.

Dijital eğitim modülleri ve çevrimiçi atölyeler, öğretim üyelerine ve öğrencilere önyargıları ve stereotipleri tanıma ve bunlarla mücadele etme konusunda eğitim sunabilir. Örneğin, öğrencilere, çevrimiçi bir platform üzerinden önyargıları tanıma ve karşıt düşünme becerilerini geliştirmeleri için interaktif bir modül sunulabilir. Bu modül, öğrencilere çeşitli senaryolarda önyargıları nasıl tanıyacaklarını öğretebilir ve bu konuda farkındalık yaratılmasına katkıda bulunabilir.

Zorluklar ve Çözümler

Dijitalle güçlendirilmiş öğretim ilkesinin öğretim üyelerinin öğretim, araştırma ve danışmanlık görevleriyle bütünleştirmesini sağlamak çeşitli zorlukları da beraberinde getirmektedir.

Teknoloji Okuryazarlığı: Öğretim üyeleri arasında teknolojik beceri ve bilgi düzeyi farklılıkları olabilir. Gelişen teknolojiye ayak uydurmak ve yeni dijital araçları etkili bir şekilde kullanabilmek için sürekli eğitim ve güncelleme gereklidir. Öğretim üyelerine düzenli olarak üniversite içinde teknoloji ve dijitalleşme içerikli eğitimler sağlanabilir. IMU OGM eğitimleri ve sertifikaları bu açıdan geliştirici olacaktır. 

Zaman Yönetimi Zorlukları: Dijital araçların etkin bir şekilde kullanılması için öğretim üyelerinin Dijitalle güçlendirilmiş öğretim çalışmalarına zaman ayırması gereklidir. Bu süreçte öğretim üyesinin dijitalle güçlendirilmiş öğretimi planlama ve uygulama konusunda rehberlik eden kaynaklar sunularak kendi derslerine teknolojiyi entegre etmesine destek olunmalıdır.  

Öğrenci İlgi ve Katılımının Sağlanması: Dijital araçların kullanımıyla öğrencilerin dikkatini çekmek ve etkileşim düzeyini artırmak daha fazla planlama ve çaba gerektirebilir. Online ortamda öğrenci motivasyonunu sağlamak ve katılımı teşvik etmek öğretim üyeleri için önemli bir zorluktur. Online etkileşim araçları ve forumlar gibi öğrenci katılımını artıracak dijital araçlar kullanılmalıdır. Bunun yanında, dijital araçları kullanan öğretim üyeleri ile deneyim paylaşımını mümkün kılan etkinlikler tasarlanabilir. 

Güvenlik ve Gizlilik Endişeleri: Dijitalle güçlendirilmiş öğretim, öğrenci verilerinin güvenliği ve gizliliği konusunda endişelere neden olabilir. Öğretim üyeleri, dijital platformların güvenlik önlemlerini anlamak ve uygun şekilde kullanmak konusunda bilgi sahibi olmalıdır. Kurumlar, güvenlik politikalarını belirlemeli ve öğretim üyelerine bu politikalara uygun olarak dijital araçları kullanma konusunda eğitim verilmelidir. Dijital platformlar güvenlik standartlarına uygun olarak seçilmeli ve düzenli olarak güncellenmelidir.

Altyapı ve Ekipman Sorunları: Dijitalle güçlendirilmiş öğretim için uygun altyapı ve ekipmanın sağlanması önemlidir. Bu, bazı akademik kurumlar için maliyetli olabilir ve bu nedenle bu kaynakların etkin bir şekilde yönetilmesi gerekebilir. Üniversiteler, uygun altyapı ve ekipman sağlamak için bütçe ayırmalı ve bu konuda stratejik planlamalar yapmalıdır. Öğretim üyelerine, teknik destek ekibi ile işbirliği yapma ve sorunları çözme konusunda yardımcı olacak kaynaklar sunulmalıdır.

 

Kaynakça

Bates, T. (2015). 4.4 Online collaborative learning in teaching in a Digital Age. Tony Bates Associates Ltd. https://opentextbc.ca/teachinginadigitalage/chapter/6-5-online-collaborative-learning/

Harasim, L. (2017). Learning theory and online technologies (2nd edition). Routledge Ltd. https://doi.org/10.4324/9781315716831

Schunk, D. H. (2020). Learning Theories: An educational perspective, 8th Edition.

Yıldız, E. (2021). Matematik öğretmen eğitiminde Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi gelişimi. E. Yıldız & İ. Arpacı (Ed.). Matematik Eğitiminde Yenilikçi Teknolojiler içinde (s. 1-32). Nobel Yayıncılık.